Ne onlar bitecek! Ne de biz Cumhuriyet’ten vaz geçeceğiz!
Çünkü bu coğrafya milli mücadelenin sonsuza kadar süreceği bir coğrafyadır.
Tıpkı KURTULUŞ SAVAŞI sırasında olduğu gibi, bu günde sesi ve soluğu bizden olmayan
Efelenirlerken aslan, inkâr ederken süt dökmüş kedi gibi daha çok Türk ve Türkçe düşmanı göreceğiz.
Ateş olmayan yerden duman tütmez.
İster misiniz? Düşünemiyoruz diye Türkçeyi yasaklayıp düşünebilecekleri bir dili getirsinler.
Olur mu? Olur. İmkansız değil.
Milliyetçilik ancak milliyetçilerce (zapturapt) kontrol altına alınabilir. Çünkü milliyetçiliğin dünyada düşüp tekrar ayağa kalktığı çok görülmüş, ama düşmanlarına ( ilanihaye) sonsuza değin yenildiği daha hiç görülmemiştir.
Diyeceksiniz ki ‘’ Yapma başkan! En sert şekilde kınadılar ya.’’ Kınadılar da hangisine yanalım?
Koskoca ülkücü, milliyetçi hareketin ittifak yaptığı partinin zihniyetini bilmemesine mi?
Yoksa bile bile desteklemesine mi?
Sayın lider! O görüşler sadece Mahir Beyin görüşleri mi?
‘’İki ayyaş’’, ‘’Reklam arası’’ dendiğinde siz neredeydiniz?
Aynısı hatta daha vahimlerini en üstten en alta kadar defalarca söylemediler mi?
Atatürk ve cumhuriyete kin kusan, keşke Yunan galip gelseydi diyen Fesliyi en üstten en alta kadar hepsi ziyaret etmedi mi?
Paksoylar, kaplanlar hangisini anlatalım size.
Bütün bunlar zihniyet konusunda herkesin kafasında bir fikir oluşturdu da sizin kafanızda hala oluşturmadı mı?
Bu kadar saf olmayın sayın başkan, Türk milliyetçiliğine yazık ediyorsunuz!
Görüyorsunuz ki değişmemişler. Değişmezler de zaten
Çünkü unutma ki, en az senin kadar onlarda köklü bir fikrin savunucusu.
Sen taviz verirsin de onlar vermez.
‘’… Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir.’’
‘’… Bugün konuştuğumuz Türkçe’nin düşünce üretebilmesi mümkün değildir.’’
Mümkün değildir sözünün altını özellikle çiziyoruz.
Peki! Bugün konuştuğumuz Türkçenin düşünce üretebilmesi mümkün değilse ne yapacaksınız?
İktidardasınız!
Düşünce üretememeye devam mı edeceksiniz, yoksa düşünce ürettiğine inandığınız başka bir dile mi geçeceksiniz?
Bu sadece üst düzey bir partilinin kişisel hezeyanı mı? Yoksa tarihi bir hesaplaşmanın ayak sesleri mi?
Adam genel başkan yardımcılığı ve gurup sözcülüğü de yapmış eski bir bakan yahu
Bunlar bir ülkücü olarak bizi rahatsız ediyor, sizi etmiyorsa ortada ciddi bir sorun var demektir ve bu sorun hızla, duruş ve dünya görüşümüzü allak bullak eden tehlikeli bir zihniyet sorununa doğru yol almaktadır.
Kusura bakmayın böyle bir zihniyete destek veren ülkücü olur mu olmaz mı bilemem, ama TÜRK MİLLİYETÇİSİ olamayacağı kesin, çünkü ülkücülüğün sahibi çok olabilir, ama TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN SAHİBİ TEKTİR.
Bekacı arkadaşları salt PKK, HDP, FETÖ konusunda değil, Atatürk, cumhuriyet ulus devlet ve Türkçe konusunda da hassas olmaya davet ediyoruz.
Çünkü şimdilik heybede duran, ama zaman zaman heybeden çıkarılıp test edilen Atatürk, cumhuriyet ve ulus devlet düşmanlığı bütün tehlikelerden daha büyük ve daha sinsi bir tehlikedir.
Aslında burada asıl tehlikeli olan şey düşüncenin söylenmesi değil, demokrasiyle yönetilen ülkelerde herkes görüşlerini söyleye bilir çünkü. Asıl tehlikeli olan, niyetten çok niyetin saklanması ve bunların iktidar partisinde cereyan etmesidir.
Emin olun aslında bütün ülkücüler o konuşmayı duyduğu an en alasından hak ettiği cevabı verirdi.
MHP LİSİ, İYİ partilisi, ZAFER partilisi nerede hangi partide olursa olsun bu tür konularda bütün ülkücülerin düşünceleri aynıdır.
Ama beklemeleri lazım.
Çünkü Onlar!
‘Big Brotherler’ ne diyecek önce onu görmeleri lazım.
Onların ne diyeceğini bilmeden kimse konuşmaz, konuşamaz Korkar.
Maazallah ya bir şey derlerse
Maazallah ya ters düşerlerse BÜTÜN HESAPLAR BOZULUR.
Bu nedenle ne olursa olsun kıyamet bile kopsa onlar konuşmadan kimse konuşmaz.
HATTA ONLAR YUTARSA BUNLARDA YUTAR, İŞ O KADAR VAHİM.
İŞTE BİZ BUNA PARTİCİ ÜLKÜCÜLÜK DİYORUZ.
Eskiden ülkücülerin lügatinde de, dünyalarında da olmayan sonradan giren ve girdiği günden bu yana
Hareketi adım adım çürüten tatsız, tuzsuz, ruhsuz, ÇIKARCI BİR ÜLKÜCÜLÜKLE(!) karşı karşıyayız.
Bu ülkücülüğü iyi tanıyın! Çünkü bu sadece bu gün değil, daha çok çıkacak karşınıza.
Herkes bozulur, ülkücüler bozulmaz sanıyorduk. En iddialı partilerde bile en kötü ülkücülüğün hüküm sürmesinden rahatsızız. Devlet yönetmek için gerekli gördüğümüz siyasetin, ülkücü ve milliyetçi hareketi tarumar eden bir oligarşiye dönüşmesini üzüntüyle izliyoruz.
Siyasetin pisliği ile kirlenmek istemeyen ilkeli ve dürüst insanlar gibi, siyasetin pisliği ile kirlenmek istemeyen ilkeli ve idealist ülkücülerde hızla siyasetten uzaklaşıyor. Korkarım bu gidişle siyaset salt kitle partilerinde değil, fikir partilerinde de koltuk için her şeyi yapan bir avuç profesyonele kalacak.
Ya o ülkücülüğü bitirecek, ya ülkücülük onu.
Oligarşinin hüküm sürdüğü yerde idealist ülkücülüğün yaşama şansı yoktur arkadaşlar!
Ülkücüler en kısa sürede devlet yönetmeden önce siyaset anlayışını düzeltmek ve Türk milliyetçiliğinin gereği, çağın en iyi yönetimini oluşturmak mecburiyetinde.
HASAN GÖMLEKSİZ
01 Kasım 2022