Milliyetçilik önce vatanın dağını, taşını, ağacını, deresini, tepesini, kurdunu, kuşunu sevmekle başlar.
BU BİZE SAĞ YA DA SOLDAN DEĞİL, ATALARIMIZDAN KALAN BİR MİRASTIR.
Nerede bir ağaç, dağ, taş, dere, çevre katliamı varsa VATAN HAİNİ(!) solcular orada.
Peki! Ya milliyetçiler? Eh işte! Bizden de üç beş kafası kırık yok değil.
Galiba kabul etmeliyiz ki vatan konusunda savaşta biz, barışta onlar bizden daha iyi.
Çevre, dağ, taş, orman, dere, tepe, kurt, kuş, demokrasi, sosyal adalet, fırsat eşitliği, kadın hakları, laiklik haraç mezat satılan vatandaşlık, fabrika liman ve topraklarda daha kat etmemiz gereken çok yol var. Bunların hiç biri bizim için de fikre ters değil, ama ne yazık ki hareketin alışık olduğu şeyler de değil.
Belki sol var diye yoklar.
Belki soldan rol kapmak istemiyorlar.
Belki solcuların olduğu yerde muhakkak bir bit yeniği vardır diyorlar.
Belki algı, belki bilinçaltı, belki o kadar ÖNEMLİ İŞ arasında gereksiz görüyorlar, bilmiyorum.
Bir gün oturup bu işin nedenini niçinini ciddi ciddi araştırmak gerekiyor.
Toprağı, dağı, taşı, ağacı, dereyi, tepeyi VATAN MI saymıyorlar?
Yoksa vatan saymak için illa birilerinin YAN GÖZLE BAKMALARI MI LAZIM, bilmiyorum.
Bilmediğim daha pek çok şey var. Mesela şeyi de bilmiyorum.
Her gün boğazda yalısının balkonuna oturup keyif çatan zengin
Vatanı NİÇİN hiç bir zaman kendi yerinde olamayacak bir garibandan daha az sever?
Veya tersi… Acaba vatan gerçekten savaşta milliyetçilerin barışta zenginlerin mi?
Neyse uzatmayalım ne kadar gariplerine giderse gitsin ALIŞACAKLAR.
Bugün değilse yarın muhakkak alışacaklar.
Çünkü buna mecburlar. Halkın önüne düşmek zorundalar. Milliyetçilik bunu gerektiriyor çünkü.
Bu arada bu satırları yazdık diye bizi solcu hayranı ilan edecek arkadaş!
Peşin peşin cevabını verelim de hiç yeltenme istersen.
Solcu hayranı falan da değilim. Arı duru Ülkücüyüm, Milliyetçiyim, Türkçüyüm.
Memleketin dağını, taşını, ağacını, deresini, tepesini, limanlarını, madenlerini HERKESTEN ÖNCE VE HERKESTEN ÇOK senin savunman gerektiğini biliyorsun değil mi? Yani niye ben solcu oluyorum da, onlar bizim fikirlerimizi savunduğu için Ülkücü olmuyorlar? Konuya bir de bu cepheden bak istersen.
Kaldı ki işin aslı bu da değil, işin aslı her iki görüş de vatan mevzubahis olduğunda asgari müştereklerde birleşebilecek bir akıl ve mantığa sahipken, Siyasal İslam da önemli olan millet değil ümmettir.
‘’ Keşke Yunan galip gelseydi ‘’ sözü sadece bir kişi tarafından dile getirilmiş bir fikir değildir. Genelin bakış açısıdır. Salt bu da değil, dârül harp gibi daha açıklığa kavuşturulması gereken pek çok konu var.
Keşke, bana biri bunların tersini söylese. Keşke, ‘’Sen yanılıyorsun başkan! Biz falan dağın, filan ormanın korunmasında oradaydık. Köylülerin önüne geçip iş makinalarını biz durdurduk veya falan şirkete filan davayı biz açtık’’ dese, AMA YOK İŞTE.
Vatanı savunmak için savaş mı olması lazım? O zamana kadar ALAN ALSIN, ÇALAN ÇALSIN, GÖTÜREN GÖTÜRSÜN DE YETER Kİ SOLCULARLA AYNI SAFA DÜŞMEYELİM MANTIĞI MANTIK DEĞİL.
Hayvanlarda biraz daha farklı burada da yine başta solcular var.
Ancak onlara bu sefer hayvan severleri de katmak lazım, zira bu konuda üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar. Bundan sonra da yaparlar. Çünkü onlardan başka hiç kimse kolay kolay sokağa atılmış KÖR TOPAL BİR HAYVANA bakmaz. Bu iş cuma riyasına benzemez. Vicdan ve samimiyet ister.
Köpekler yüzyıllardır değil, bin yıllardır insanlarla birlikte yaşıyor.
Ara sıra ısırsalar da insanların bilinen en eski can dostlarıdırlar.
Köpeklerin köpekliği çekilir ama insanların köpekliği çekilmez.
Biri doğasının diğeri mayasının gereğini yapar.
Biz mi? Biz yine bildiğiniz gibiyiz. Vatan millet devlet yanında köpek ne ki?
Aşağıda resimde gördüğünüz insanlık değil. Köpekler sahiplerini korumak dışında sadece SEVGİSİZ kalırlarsa ısırırlar ve kim ne derse desin, en az onların da bizim kadar bu evrende yaşamaya hakları var.
Ayrıca biliyorsunuz değil mi? Türkler doğa ve hayvan sever bir millettir.
Kurt, at, koç, kartal, geyik, kaplumbağa, şahin, doğanın… Türkün hayatında önemli yerleri vardır.
KÖPEKTE bunlardan biridir. Türkler geniş bozkırlarda sürülere eşlik etmek, sürüleri evleri ve obaları korumakta köpeklerden en üst düzeyde faydalanmış ve dünyaya da dünya çapında üne sahip köpek cinsleri hediye etmiştir. Kangal, karabaş, akbaş, bunlardan sadece bazılarıdır.
Yani ister sokak, ister çoban, ister çiftlik, ister ev köpekleri olsun. Türkler köpekleri hep sevmiş ve onlarla iç içe yaşamıştır. Eskiden evi müstakil olup da köpeği olmayan aile neredeyse yok gibidir.
Şimdi böyle vicdanlı bir millete böylesine vicdansız bir yasa yakıştı mı?
Birilerinin hazır beklediğini vur deyince öldüreceklerini, bilmiyor musunuz?
Ortada tarım, eğitim, GEÇİM ve SIĞINMACI gibi koca koca sorunlar varken, çöze çöze bunu çözdünüz ya, ne diyelim helal olsun size.
HASAN GÖMLEKSİZ, 30 Ağustos 2024