Artık Ankara’nın alaveresinden dalaveresinden bıktık.
Çapsızların çapsızlığından siyaset şeytanlarının şeytanlığından artık bıktık.
Kirli siyasetlerden, kirli siyasetçilerden artık bıktık.
Vekil olmak için sürünen sürüngenlerden, sanki başka ülkücü yokmuş gibi ölünceye dek vekilliklerini devam ettirmek isteyen asalaklardan artık bıktık. Yağcılardan yalakalardan dalkavuklardan artık bıktık.
Ülkücülük yerine komitacılık yapan siyaset simsarlarından artık bıktık.
Ülkücülerin sırtına binenlerden, ülkücülerin sırtından geçinenlerden artık bıktık. Parasıyla puluyla etiketiyle ülkücü olanlardan artık bıktık.
Daha nasıl anlatacağız size bilmiyorum ki Bıktık artık sizden bıktık.
Bir Anadolu’nun gariban ülkücüsüne bakın, birde kendinize. Bir tabanın ülkücülüğüne bakın birde kendi ülkücülüğünüze.
Ya ona yakışın adam gibi ülkücü olun, ya da artık cehennem olup çekip gidin bu hareketten. Sözüm şehitlerin kemiklerini sızlatan, ülkücüleri hayal kırıklığına uğratan herkese.
Ülkücüler ölür mü ölür; ama milletvekili olamaz bu partide. Ülkücüler istikbalini verir mi verir; ama milletvekili olamaz bu partide.
Ülkücüler her türlü yükü, her türlü çileyi çeker mi çeker; ama milletvekili olamaz bu partide. Ülkücüler malını mülkünü varını yokunu döker mi döker; ama milletvekili olamaz bu partide.
Ülkücüler il başkanlığı yapar mı yapar; ama milletvekili olamaz bu partide. Ülkücüler ocak başkanlığı yapar mı yapar; ama milletvekili olamaz bu partide. Ülkücüler ciltler dolusu kitaplar yazarlar mı yazarlar, ama milletvekili olamazlar bu partide.
Ne yazık ki bu parti böyle bir parti, ne yazık ki bu siyaset böyle bir siyaset işte.
Despot giyotin pırasa doğrar gibi ülkücü doğrar, gizli ajanda pervasızca girer devreye. Hak edenler seyreder, hak etmeyenler boza pişirir ensemizde.
Onların yerine hiç bir zaman ölmeyen, onların yerine hiç bir bedel ödemeyen, onların yerine hiç bir çile çekmeyen, onların yerine hiçbir fedakârlık yapmayan, onların yerine hiçbir ilmi çalışması olmayan nereden nasıl geldikleri, nerede ne zaman ülkücü oldukları, nerede ne zaman ülkücülük yaptıkları bilinmeyen, ama EN ÖNEMLİSİ SEVİLMEYEN pusudaki esrarengiz vekiller çıkar ortaya.
İstisnalar kaideyi bozmaz. Tertemiz idealist bir harekette kokuşmuş düzenin gayri ciddi siyasetçi tipleriyle uğraşır dururuz makus talihimizi yeneceğiz diye.
Hangi ülkücüye dokunsanız bin ah işitirsiniz. Olması gerekenle olmaması gerekenin çelişkisi paslı bir hançer gibi kanırta kanırta oyar yüreğimizi.
Ey! Önünde reverans yapılan ve o reveranslara pirim veren adı büyük kendi küçük zevatlar adınız batsın.
Ey! liyakata idealizme ülkücüye kapıyı kapatan zihniyet, kıyamete kadar defteriniz dürülsün. Az çekmedik, az çektirmediniz bize.
İçimize sine sine, göğsümüz kabara kabara, bir kez oh çektirtmediniz. İçimize sine sine, göğsümüz kabara kabara, bağrımıza bir kez bastırtmadınız koç gibi ülküdaşlarımızı. Şimdi söyleyin niye inanalım size?
Bütün bunları şunun için yazıyoruz. Malum yeni bir lider, malum yeni bir zihniyet, malum yeni bir sistemin arifesindeyiz. Hem ümitli hem de tedirginiz. Ümitliyiz çünkü ortada ibret-i âlem canlı bir örnek var. Tedirginiz fırsattan istifade bütün örümcekler teyakkuzdalar. Bize düşen uyarmak. Onlar gibi bunlar da ülkücülerle oynamazlar herhalde. Oynarlarsa kendileri kaybederler. Onunla oynayanlar, onu takmayanlar, onun ahını alanlar bakın ne halde.
Hiçbir kimse unutmasın ki artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. O tabular, o saltanatlar, o lider eleştirilemezler, o biatlar, o el etek öpmeler, o referanslar artık bitti. O iş geçti. Devir artık bu saatten sonra kim gelirse gelsin isteseler de istemeseler de çakmaların değil gerçek ülkücülerin devri.
Velhasıl-ı kelam sizi bilmem ama ben sevinçliyim niye derseniz çünkü 17 yılda ülkücüler ilk defa kıymete bindi. Ankara’nın pabucu dama atıldı, sivil inisiyatif devreye girdi.
Ey ülkücüler! Bunun kıymetini bilin.
HASAN GÖMLEKSİZ
31 Mayıs 2016