Bir gün ormanların kesilip çevrenin yağmalanmasına,
akarsuların kirletilip göllerin kurutulmasına,
herkesten önce ve herkesten çok ülkücüler karşı çıkarsa,
bilin ki o gün ülkücüler Türk milliyetçiliğini anlayıp,
Türk milliyetçiliğinin gereğini yapmaya başlamış demektir.
.
Bir gün milliyetçiler, Türk toplumunun ahlakını, açlık ve yoksulluğunda bozduğunu anladığı ve bunun içinde yapılan bütün yolsuzluklara ve eşitsizliklere karşı çıktığı gün,
Türk milliyetçiliğini doğru anlayıp gereğini yapmış demektir.
.
Bütün bunlar bu coğrafyada ülkücülerin, milliyetçilerin uzun yıllar ihmal edip görmezden geldikleri affedilemez hatalardır. Umarım bu hatalar artık düzeltilir.
.
Çevre yok edilip göller kurutulurken, ağaçlar kesilip ormanlar talan edilirken, vatan duygusu güçlü insanlar bunu oturup seyredemez. Çünkü doğa ve çevre aynı zamanda vatan demektir.
Vatanlarını dışarıdan gelen her türlü saldırılara karşı koruyanlar aynı zamanda iç saldırılara karşı da korumak zorundadır.
.
Yani baş koymuşsan Türkiye’nin yoluna
Herkesten önce ve herkesten çok
Karşı çıkacaksın ormanların talanına.
.
Ülkücüler, şiirin nakaratındaki hey Heylerde vatan korumasının gururla kendileri tarafından büyük bir aşkla yapıldığını anlatmaya çalışırken meydanı 90 yaşında direnen ninelere bırakmaları affedilir bir çelişki değildir.
Ülkücüler ister ağaç, ister çevre ister toprak için olsun köylülerin yanında olmak zorundadır.
.
Türk milletinin kutsal saydığı şeylerin başında ağaç gelir
Türk töresinde halk önemli, ağaç kutsaldır. Devlet millet yaşarsa vardır.
.
Türk töresinde ağaç kesilmek zorunda kalınırsa dualarla kesilir ve yerine muhakkak yenisi ekilir.
Türklerde ormana KORULUK denmesinin sebebi ormanın ve ağacın doğayı ve canlıları koruduğuna inanılmasındandır.
.
Türk milliyetçileri Türkiye’nin sadece yokuşuna düzlüğüne değil, aynı zamanda doğasına, ağacına ve yeşiline de baş koymak zorundadır.
.
Yeşil iklim demektir. Yeşil rahmet demektir. Ekmek demektir. Su demektir. HAYAT demektir.
‘’Kıyamet bile kopsa elinizdeki fidanı dikin’’ den, buralara savrulmak hele hele de üç beş doymak bilmez …..un safında yer almak akıl işi değildir.
.
Ülkücüler komünizm kadar kapitalizme de karşıdır. Yemin ederken komünizme, faşizme, kapitalizme ve her türlü emperyalizme karşı son nefer, son nefes, son damla kana kadar diye ettikleri yeminlerinde bu ülkenin kanını emen doymak bilmez zenginler ve yaptıkları doğa ve çevre katliamları da vardır.
.
Türk, Rus, Latin, Fransız, İngiliz… fark etmez. Şiir okumayı severim.
Kimin kimden etkilendiğini de az buçuk anlarım.
Baudelaire okursanız şaşılacak şekilde çok etkilenmiş Türk şairi çıkar karşınıza. Gerçi etkilenilmeyecek gibide değildir, ancak konumuz bu değil.
Bir gün bir şiir kitabı okuyorum. Kitabın neredeyse sonuna geldim.
Nesrin çevirisi çok önemli değil, ama şiirinki önemlidir.
Daha doğrusu ikisi de önemlidir de şiirinki çok daha önemlidir.
Nobel de almış, ama hala dişe dokunur bir şiir okumadım diyordum ki, o şiir çıktı karşıma.
.
Şair, vatanından memleketinden giderken son bir kez daha arkasına dönmüş ve vatanının, memleketinin dağına, taşına, ovasına bakıp öyle bir şiir yazmış ki yetti bana.
.
İşte Dilaver Cebeci’nin TÜRKİYEM şiiri de böyle muhteşem bir şiirdir.
Onu bayraklaştıranların bu sözleri yere düşürmemesi
Vatanın her karış toprağını, ağacını ona yakışır bir şekilde koruması ve savunması gerekir.
.
Bir bölücü, bir PKK’ lı ortaya çıktığında dünyaları yıkanlar
Bir talancı çıktığında da dünyaları yıkması gerekir.
.
Soyut vatan için mangalda kül bırakmayanlar, somut vatan için kılını kıpırdatmamak ayıbına artık bir son vermelidir.
Unutmayın! Her ne kadar hala kurumsallarımızın umurunda olmasa da
Ağaç, çevre, hava, su ve toprak Türk milliyetçilerinin kırmızı çizgisidir.
.
HASAN GÖMLEKSİZ
4 Ağustos 2023
.
.
.