22 Kasım 2024 12:59

”ÖLMEZ BU HAREKET ÖLMEZ BU DAVA” 

Artık yeter! Kimse yoksa biz varız.
”CUMHURİYET” Milliyetçilerin en büyük eseridir. Ona değil üç beş çapulcu kralı gelse dokunamaz.
Aksakallısından kara sakallısına, iktidarından muhalefetine, küreselinden yerlisine, kralından kraliçesine, bütün dünya âlem bilsin ki, bizim için Türkeş neyse Atatürk odur.
Ona uzanan dili koparır, ona uzanan eli kırarız.

Kimse karnından konuşmasın!
Kimse koyun gibi meleyip, köpek gibi havlamasın!
Ne hain, ne provokatör, ne sağcı, ne solcu, ne bölücü ne de CHP’liyiz.
Sonuna kadar ülkücü, sonuna kadar Atatürkçü, sonuna kadar Türkeşçiyiz.
Köpekler kurt görünce arkası varsa havlar, arkası yoksa çeniler.
Onlar bizi, biz onları er meydanından iyi biliriz.

Bakmayın birilerini arkalarına alıp efelenmelerine İslamcı deyince akla yiğit,
İslamcı deyince akla delikanlı,
İslamcı deyince akla şehit,
İslamcı deyince akla gazi,
İSLAMCI DEYİNCE AKLA İSLAM GELMEZ. 

İslamcı deyince akla, İslam’ı kullanan, İslam’dan geçinen tüccar gelir. Ve bu millet onların ciğerini iyi bilir.
İstanbul’u başkent, resmi dili Arapça yapacaklarmış. Kanına tükürdüğümüzün kansızları, siz kimsiniz ki İstanbul’u başkent, resmi dili Arap’ça yapacaksınız! Siz biz olduğumuz müddetçe yapsanız yapsanız ancak altınıza yaparsınız.

Kimse, bu milletin damarlarındaki asil kan bitti sanmasın.
Kimse, partileri yan gelip yatıyor diye, ülkücülerin sabrını denemeye kalkmasın.
Biz hattı müdafaayı değil, sathı müdafaayı icat etmiş ve o sathı bütün vatan yapmış bir fikrin insanlarıyız.
Herkesin bir kırmızıçizgisi vardır. Ülkücülerin, milliyetçilerin kırmızıçizgisi de cumhuriyettir.
Ve o cumhuriyetin temeli dünya âlem bilsin ki milliyettir.

Sağcısı, solcusu, İslamcısı herkes bilsin ki, ülkücüler olduğu müddetçe Türkiye Türklerindir. Birçok şeyde ortak kabul eder, ama namus ve vatanda etmeyiz. ”Ne mutlu Türküm diyene” halkçılığımızın da, milliyetçiliğimizin de esasıdır.
Komünistler milliyetçileri 80 öncesinden bilir, ama sizin Osmanlıdan iyi bilmeniz gerekir.
O zamanda sırtınızı bir yere dayamıştınız. O zamanda arkanızda padişahınız, halifeniz şeyhülislamınız, gazeteleriniz, yazarlarınız, mandacılarınız vardı.

Ne oldu? Arkanıza baka baka defolup gitmediniz mi?
Şimdi bitiniz kanlandı, rövanş mı istiyorsunuz?
Biriniz değil topunuz gelmezseniz namertsiniz.
Fatih misiniz, Kaplan mısınız, Domuz musunuz, Fare misiniz fark etmez biz her zaman buradayız.
Hangi parantezi kapatacak, hangi reklam arasını geçecek, hangi hesabı görecekseniz buyurunuz. Çok çok dersinizi bir daha alır, bir daha defolup gidersiniz.

Atatürk ajan, cumhuriyet projeymiş, Atatürk şaki, Kuvayı Milliye paralelmiş, Atatürk’ün annesi orospu, babası bellisizmiş, hele bakın şu soysuzlara! Hele bakın şu kansızlara! Hele bakın şu devşirmelere! Hele bakın şu kriptolara!
Ey! İki buçuk milliyetçi parti? Ey anlı şanlı 90 küsur vekil, siz ne işe yararsınız?
Gözleriniz mi kör, yoksa kulaklarınız mı sağır? 

Milliyetçiliğinizden utanmıyorsanız, ettiğiniz yeminden de mi utanmıyorsunuz?
Öldünüz mü be mübarekler! Üç beş domuzun sesini kesmek bu kadar zor mu?
Ülkücüleri, milliyetçileri temsil eden partilerin olduğu yerde, hiçbir şahıs ya da zümre, cumhuriyete bu kadar aleni meydan okuyamaz okuyamamalıdır.

Adam, ”Keşke Yunan galip gelseydi” dedi. Daha ne diyecekti. Yattığı hastane türbeye döndü. Hasta ziyaretiymiş. Peki! Yarında hasta diye Feto ziyaret edilirse ne diyeceksiniz? 

Devlet adamlığı bu kadar ucuz, beka bu kadar basit mi?
Yazar ayağına, çizer ayağına, gazeteci, iş adamı, bürokrat, sanatçı, yorumcu ayağına, kim Türk bayrağına, istiklal marşına, cumhuriyete, Atatürk’e laf söylerse karşısında bizi bulur.
Ülkücüler Muhammed’in piçleri giremez denilen üniversitelereetek giyerek giren dantelli İslamcılar değildir.
Nasıl o gün, dine yapılan hakareti seyretmedilerse, bu günde CUMHURİYET ve ATATÜRK’E yapılan hakareti seyretmeyecektir.
Hani sık sık derler ya ülkücüler devletin adamıdır
Hayır!

Şunu herkes kafasına iyice kazısın ki
Ülkücüler devletin değil, Atatürk’ün gençliğe hitabede işaret ettiği gibi, milletin ve cumhuriyetin adamıdır.
Partilerimizin, derneklerimizin, ocaklarımızın üzerine istediği kadar ölü toprağı serpilmiş olsun. Milliyetçi toplumcu düşünce yaşadığı müddetçe milliyetçilik, de ülkücülük de cumhuriyet de yaşamaya devam edecektir.
Dün küresel ve yerli oyunculara rağmen Türkeş’siz Türk milliyetçiliğine nasıl gereken dersi verdiysek, bu günde uzantılarına aynı dersi verecek güçteyiz.

Milliyetçi toplumcu hareket bir parti hareketi değil, bir fikir, bir düşünce, bir ruh, bir diriliş, bir halk hareketidir.
Ne itaate mecbur olduğu bir insanüstü lideri, ne de oligarşi balını parmaklamış çıkarcı seçkinleri yoktur. Gücünü doğrudan ülküdaşlarından alır. 

Vefa, ortak akıl, çağdaş düşünce ve liyakatın yanında.
İtaat, cehalet, fikir ve duruş bozukluklarının karşısındadır…
Ceza evlerinde yaşadıklarımızı dışarda da yaşamak istemiyoruz. Ceza evinde hidayete ermiş(!) Üç beş kendini bilmez cahilin, ülkücü maskesi adı altında Atatürk ve cumhuriyete saldırmasını asla kabul etmiyor, ülkücüleri bu dış mihraklı bayat oyuna karşı uyanık olmaya davet ediyoruz.

Ben ülkücüyüm, Türk milliyetçisiyim diyen hiçbir kimse, vatan ve millet için cepheden cepheye koşmuş, namus için elinde silah er meydanında döne döne dövüşmüş, bir Türk milliyetçisine
gey diyemez. Hiçbir ülkücü şuurunu kaybedip, bu kadar alçalamaz.
Ülkücünün kitabında namus cellatlığı yoktur.
Efendim onu da öyle kabul edelim devri artık geçmiştir.
Atatürk eleştirilemez biri değildir.
Türkiye’de onun kadar masaya yatan, ama her yattığı masadan da, onun kadar güçlenerek çıkan başka bir lider yoktur.
Onların korktuğu, onların anlamadığı, anlasalar da kabul etmedikleri, edemedikleri şey de işte budur, onun, milletin kalbindeki yeri ve sevgisidir.

Cumhuriyet milliyetçilerin kurduğu ümmet esaslı değil, millet esaslı bir ulus devlettir. Nokta.
Bu nedenle Atatürk’ü eleştiri tutarsızlık, Atatürk’e düşmanlık gaflet, Atatürk’e küfür ve hakaretse ahlaksızlıktır. Ülkücüler, karşıtı değil, savunucusudur.

Osmanlıdaki yıkılan, değişen, düzenlenen her şeyi Türkçüler yapmış, Saltanatı, halifeliği, Türkçüler kaldırmıştır. İslamcıların Türk ve Türklükten nefret etmelerinin en önemli sebebi budur.

Daha açık nasıl yazalım da, aklınız başınıza gelsin?
Buna rağmen hala hem ülkücüyüm deyip, hem de Atatürk’e sövecekseniz artık başka kapıya.
O tezgâh ceza evlerinde denenmiş ve bir daha açılmamak üzere kapanmıştır.
Ey ülkücü! Zannetmeyin ki her şey bozuldu bir daha düzelmez. Bozulan üç beş siyasetçi. Unutmayın tarih şahit! Her şey biter, ama milliyetçilik bitmez.

Milliyetçiler, Türkçüler, Turancılar birleşin!
Yaşasın milliyetçi toplumcu gök devrim!
Yaşasın 9 ışık, yaşasın milliyetçi Türkiye!
Bizi izlemeye devam edin.

TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN.

Hasan Gömleksiz

20 Mayıs 2020

#19 MAYIS 1919 – 19 MAYIS 2020, #cumhuriyet, #islamcılık, #milliyetçilik, #turan, #ülkü

Bir yanıt yazın