KAZANILMASINA SEVİNMEDİLER Kİ KUTLANMASINA SEVİNSİNLER
Bir değil, iki değil, üç değil
Rum mudur, Yunan mıdır, Ermeni midir, İngiliz midir belli değil
Elinde bir kılıç
İkide birde çıkıp milletin bayramını rezil ediyor.
Milletin başına bela mısın arkadaş sen?
Kuyruk gibi peşinde koştuğun 250 insanımızın ölümüne sebep olan Fetö gitti, yerini sana mı bıraktı?
Ne alıp veremediğin var milletin milli değerleriyle?
Derdin ne bu ülkenin haysiyet namus ve şerefini kurtaran adamla?
Anladık Türk değilsin de, insanda mı değilsin be mübarek.
Kim ki Atatürk’e dil uzatıyor, kim ki Atatürk’ü yok sayıyorsa muhakkak bir kuyruk acısı vardır.
Kazanılmasına sevinmediler ki, kutlanmasına sevinsinler.
Adamlarda vatan bilinci yok. Biride bir,bir milyonu da. Milattan öncesi de aynı milattan sonrası da. Üç bin yılındaki ümmetçi de aynı olacak. Beş bin yılındaki de.
Anlayamadığımız bizimkilerin bunlarla ne işlerinin olduğu
Ne, istediğimiz atla deve, nede yapacakları şey çok zor.
Sadece ”BİR DAKİKA!” DİYECEKLER YA! Sadece ” BİR DAKİKA!”
”Sen kimsin ki bu ülkenin kurucu önderini yok sayıyorsun! ” O kadar.
Ertesi gün her şey sütliman olmazsa gelin yanıma.
Ama o ”Bir dakika” da, o ”Bir dakika”diyebilmekte önemli işte. İpin ucu kaçtı mı denmiyor.
Namusunu borçlu olduğuna namussuzluk, onurunu borçlu olduğuna onursuzluk yapmak her dinde, her millette, her çağda, onursuzluktur. NOKTA
Malazgirt’in kutlanıp Alparslan’ın anılmadığını, İstanbul’un Fethinin kutlanıp Fatih’in anılmadığını düşünün.30 Ağustosun kutlanıp Atatürk’ün anılmaması da öyle bir şey işte. Başka bir ülkede olsa adamın yüzüne tükürürler, ama bizde en güzide makamlara getiriliyorlar.
Her milli ve dini bayram gelince acaba bu yıl ne yapacaklar diye diken üstünde bekliyoruz. Yirmi yıldır ne onlar kıvırmaktan, ne de biz 20 yıldır yüzlerine vurmaktan bıkmadık.
Artık milli bayramlar ve mübarek günler, milli bayramlar ve mübarek günler olarak değil, hesaplaşma amaçlı birbirinden çirkin, ince taktiklerin fütursuzca uygulamaya konulduğu günler olarak geçiyor.
Gözlerini kin ve hırs o kadar bürümüş, o kadar bürümüş ki, gerisini söylemeye insanın dili varmıyor.
Neymiş de efendim Türk demeyeceklermiş!
Peki! Ne diyeceksiniz Arap’ mı?
Arap mı kurtardı bu ülkeyi?
Neymiş te gazi Mustafa Kemal Atatürk demeyeceklermiş!
Peki! Ne diyeceksiniz?
Gazi Vahdettin, gazi Atıf, gazi Fesli, gazi Ferit mi (!)?
Onlar mı kurtardı bu ülkeyi?
Var mı Atatürk gibi vatan için, namus için, özgürlük için ölümün üstüne yürüyen çatal yürekli bir kahramanınız?
Var mı vatan için, bayrak için, namus için, ölümü göze alarak tetik düşüren bir Hasan Tahsin’iniz?
Hey gâvur oğlu gâvurlar! Sizin tetiğiniz gâvura hiç düşmedi ki. Sizin kaşınız hep Türk’e çatıldı.
Hanginiz er meydanında düşmanla döne döne dövüştü.
Yok tabi! Onlar vatanın bağrına hançer saplandığında özgürlük değil, iş birliği ile meşguldüler çünkü.
Onların hiç birisi kurtarmadı bu ülkeyi. Onların hiç birisi vatan için, namus için dövüşmedi.
Onların hepsi, bütün millet yedisinden yetmişine, canını dişine takıp ölüm pahasına savaşırken, onlar düşmanla işbirliği yapıp, sinsice er meydanından, namus meydanından kaçtılar.
Korkakça, şerefsizce, namussuzca kaçtılar. Haysiyet ve namusu olan, vatanı çiğnenirken, namusu kirletilirken kaçar mı?Ama onlar kaçtılar. Onların, o ödleklerin saltanat, hilafet hariç cepheyle, savaşla, vatanla, bayrakla, istiklalle hiç işleri olmadı.
İşte bu nedenle milliyetçilerin binlerce şehidi var, ama ümmetçilerin yoktur. Burası Türkiye, bu ezanları bu topraklarda Atatürk ve silah arkadaşları okuttu efendi! Din tacirleri değil.
Milliyetçiler ezan için, vatan için ölürken, seninkiler İstiklali nasıl baltalarız diye uğraşıyordu.
Bir Atatürk’e birde sana bakınca insanın içi sızlıyor.Türk tarihinin en büyük milliyetçisi senin gibi bir milliyetsizle hesaba çekiliyor ya yazıklar olsun bu devlete. Sana bu fırsatı veren ülküdaşlarımıza da yazıklar olsun. Siyaset gelir geçer, ama alınlara sürülen leke silinmez.
Kimse merak etmesin tarihte Atatürk bin yıl sonrada kurtarıcı, Fesligiller bin yıl sonrada hain olarak anılacak. Dört maymunun haine kahraman, kahramana hain demesi gerçeği değiştirmez.
Bayrak gibi ülkücülük de leke götürmez ülkücüler!
Milliyetçiliğin asil duruşunu üç kuruşluk siyasete kurban etmeyin.
HASAN GÖMLEKSİZ.
16 Eylül 2021