Meseleleri şahsileştirmeden, genel manada tartışmak önemli
Çünkü mesele özele inince art niyetlilere gün doğuyor.
Ülkücünün ülkücüyle kavgasından nemalanan çok insan var çünkü.
İstiyorlar ki ülkücü ülkücüden kopsun, ülküdaşlık zedelensin zarar görsün.
Halbuki biz bir birimize sadece bu gün değil, her zaman lazımız.
Çünkü bu gün farklı düşünsek de, dün ölüme birlikte gitmiş bir neslin insanlarıyız.
Zaman yarın birimizden birini haklı çıkaracak
Ama hiçbir zaman, birimiz kazanırken öbürümüz kaybetmeyecek
Ya ikimiz de kazanacağız, ya da ikimizde kaybedeceğiz.
Sizi bilmem, ama şahsen ben böyle düşünüyorum.
Siyasetin pisliğine karşı ülküdaşlıktan başka sığınacak neyimiz kaldı ki?
Birer birer gidiyoruz.
Benim merak ettiğim öldüğümüzde ne yapıyorsunuz üzülüyor musunuz?
Yoksa bir hain daha öldü diye seviniyor musunuz?
Ölümün bile ayıramadığı ülkücülerin son hali bu işte.
Kimimiz Devlet’çi, kimimiz Meral’ ci, kimimiz muhalif, kimimizde illallah etti her şeye.
Böyle giderse ne ‘’Taş medrese’’ kalacak ne de ‘’Kerpiç medrese’’
Başbuğ zamanında ömrümüzün HER ANI bir ömre değerdi
Şimdi TAMAMI beş para etmiyor.
Ne diyelim Allah sonumuzu hayır etsin.
Neymiş te konuşuyor muşuz?
Tozun dumana karıştığı ortamda konuşmayan mı kaldı ki ülkücü konuşmasın?
Bizden daha fazla kimin hakkı var ki konuşmaya?
Özgürlüğe aşık bir milletin milliyetçisi
Bozkurdu sembol seçmiş bir ocağın çocuklarıyız.
Fetö nün, AKP NİN klonlanmış müritleri değiliz ki konuşmayalım.
Fitneyle fikri, başıbozuklukla özgürlüğü ayırabilecek ferasetimiz de kültürümüz de var çok şükür.
Onları oraya Tanrı getirmedi ki biz getirdik.
Getirirken iyi de eleştirirken niye kötü olsun ki.
Siz ne derseniz deyin küfür ve hakaret olmadığı müddetçe, Türk milliyetçisine yakışır bir sorumlulukla düşüncemizi söylemeye devam edeceğiz.
Hatta seviyeli bir eleştiri geleneği yerleşmesi için çaba bile sarf etmeliyiz diyeceğimde tahammülsüzlük şu sıralar had safhada.
Plakete gelince sanırım bu günle bir alakası yok.
Olsa sadece taş medreselilere değil, ülkücü olan herkese verilmesi gerekir.
Dünle, yani 80 öncesiyle alakası var.
Öyle olunca insan, acaba dün ne yanlış yaptım diye düşünmeden edemiyor.
Biliyorum ki bu tercih ve ayrım dünümden değil, bu günkü fikir ve düşüncelerimden kaynaklanıyor.
Farklı düşünüyoruz diye ülkücülüğümüzü, geçmişimizi silmek
Bizi tanımayanlara yakışa bilir, ama tanıyanlara hiç yakışmıyor.
Yani iki silah arkadaşından, iki can kardeşinden birini hain, diğerini kahraman yapmak
Hiçbir kitaba, hiçbir vicdana, hiçbir davaya sığmıyor.
Ama söyleyecek bir şey yok, görünen o ki ülkücülük
Vefa ile birlikte, aynı zamanda bir nezaket ve vicdan sınavından da geçiyor.
Beni üzen tamam bu günle uğraşıyorsunuz da dünden ne istiyorsunuz?
Bırakın bari mazimiz temiz kalsın.
Plaketi falan takan yok. Olsa ne yazar olmasa ne yazar da
Benim merak ettiğim
Ülküdaşlar arasında ki bu ucube ayrım, hangi vicdansız, hangi Allahsız, hangi çapsız kafadan çıkıyor.
Ülküdaşlık şuurundan bu kadar mı uzaklaştınız be arkadaş.
Omuz omuza çarpıştığınız, aynı koğuşta yıllarca aynı kaderi paylaştığınız ülküdaşınızı satmak hangi kitapta yazıyor.
Bu kararı alanların hepsini tanıyoruz. Başbuğun zamanında hiç biriniz yoktunuz ki
Neyse isteyen herkesle ülkücülük ve Türk milliyetçiliğinin ne olup ne olmadığını tartışabilirim.
Ama siyasetin ayak oyunlarına artık aklım ermiyor.
Herkes gibi alkışlamak benim için de zor değil aslında
Ama ne yaparsın herkesin yüreğindeki ülkücülük başka.
Benim yüreğim alkışlanmayı hak etmeyeni alkışlamayı kaldırmıyor.
Yani beyler kusura bakmayın bu destan sadece sizin destanınız değil, hepimizin destanı.
Plaket alsın, ya da almasın; teklif edilsin, ya da edilmesin az ya da çok emeği geçen her ülkücü bu destanın bir parçasıdır.
İstediğiniz kadar uğraşın destan kahramanları ölümsüzdür. Tarihin yazacaklarını sizin silmenizin hiçbir önemi yoktur.
Şu aziz mübarek günde son birkaç cümlem daha olacak size
O yılların, o zindanların dili olsa da konuşsa
Neler gelip geçmedi ki, bu günler de gelip geçer.
Lafın çoğu aptala söylenir, mevzubahis olan ülkücüyse eğer
Ülkücüyü ülkücü yapan plaket değil, ülküdaşlıktır beyler.
HASAN GÖMLEKSİZ
31 Mayıs 2019